Biraz hüzünlü bir hikaye , ama olsun…anlatmaya değer…
Hüzünlü çünkü doyasıya yaşanamamış…
Hüzünlü çünkü onları ayırmışlar…
Hüzünlü çünkü onlara zulmetmişler…
Heybeliada’da onların hikayesini bilmeyen yoktur…bugün gidin Selim ve Leyla deyin, insanların hüzünlendiklerini görürsünüz…
Leyla…dillerde söylenen o…
Selimin babaannesi yazları adaya giderken yanında torunu Selim’i de götürürdü…
Leylalar da Selim’in babaannesinin yanındaki müştemilatta otururlardı…
Bir müddet sonra, herkesin yaz aşkı diye baktığı aşkları sevdaya dönüşmüştü…Selim artık kışları da adaya gitmeye başlamıştı…
Adada yayılan dedikodular, en nihayetinde Selim’in annesinin kulağına gitmişti…beklenilen yasak gelmişti…bundan sonra Heybeliada’ya gitmek yoktu…
Selim…
yollarda gözlenen o…
Leyla gün geçtikçe eriyordu….Selim'den hiçbir şekilde haber alamıyordu…ve en sonunda amansız hastalığa yakalanmıştı…
Leyla…
yürekten özlenen o…
Bir eylül ayında Selimi yurtdışına yolladılar…
Onu karagözlü ceylanından ayırdılar…
Leyla bir özge candır…
Onu canından ettiler…
No comments:
Post a Comment