Saturday, October 30, 2010

Bana gelen bir mail...okuyun

Yolu yarılayan kadın sevgisinde ve öfkesinde cömerttir. Onunla olan erkeğin her şeye hazır olması gerekir.

'Yaş otuz beş, yolun yarısı eder' deyince şair, yolu yarılayan kadınlar aklıma gelir.

Ne aradığını ya da ne aramadığını bilen kadınlar.

Aşkı, sevdayı mutlaka tatmış olurlar.

Bu nedenle onları yüzeysel duygularla kandırmak mümkün değildir.

Aşkın da aşksızlığın da kokusu bu kadınlara sizden önce gelir.

Ömrünün diğer yarısını kendini geliştirmeye adayacağından bilinçleri doruğa yükselir.

Akıl ve bedenle birlikte girdiği ortama renk ve ışık verir.

Yolu yarılayan kadınlarla kolay ve zor bir hayat iç içedir. Sevgisinde de, öfkesinde de cömerttir.

Evet anlamına gelen kadınsı hayırlarla kapris yapılmayacağını çoktan öğrenmiştir.

Erkeğin ne ardından gelir, ne de ilerisinde olmak için didinir.

Yan yana, can cana duruşlar tercihidir.

Bazen bir anne şefkati, bazen de bir aslan kükremesi ile şaşkınlığa çevirir.

Onunla birlikte olan erkeğin her şeye hazır olması gerekir.

Yolu yarılayan kadınlar duygularını yaşamasını bilir.

Davranışları sebepsiz değildir.

Kalbi kırıldıysa ağlar, ağlayışının sebebi erkeğin ona sunacağı sevgi değildir.

Mutluysa kahkahalar atar, gülüşünün sebebi dikkat çekmek değildir.

 Seviyorsa kıskanır, kıskanç oluşunun sebebi kendine güvensizlik değildir.

 Üzgünse omuz arar, destek istemesi çaresizliğinden değildir.

 Suskunsa sebebi vardır, kendi haline bırakılması gerekir.

Yolu yarılayan kadınların hissiyatı kuvvetlidir.

Aldatıldığını sezgilerini kullanarak gün ışığına çıkarır.

Veda vakti geldi demenize bile gerek yoktur.

O verdiğiniz mesajı çoktan anlayıp kendi yolunu tutmuştur.

Her gidiş kadını daha da kadınlaştırır.

Gidenin ardından bakacak kadar hayatın uzun olmadığını anlamıştır.

 Ve gizem kadına en çok bu yaşlarda yakışır.

> Özden Horan

1 comment:

  1. ALINTI:

    Bugüne kadar yaşadığı hayal kırıklıkları,acıları özümseyerek bundan sonraki yaşamında mutluluğa çevirebilen,

    gerçekleri gören, konuşmalarda çiceği,böceği karıştırmadan ,pembe,kokulu ve kenar süsü olan mektup kağıtları kullanmadan, düşünce ve isteklerini ortaya koyabilen ,

    kendini süslü, kordelalı ambalajlarla değil,gerçek benliği ile ortaya koyabilen

    mutluluğun aslında yaşanan an olduğu,yarının hesabıyla uğraşırken ,yarının belki de hiç gelmeyeceğini bu nedenle günü yaşamadan geçirmenin kayıp olduğunu artık anlamış

    hayatı hesaplı,kitaplı ilişkilerle değil,gerçek istekleriyle bütün duyguları yamaçlarda değil,en zirvede ve gerçek tadıyla yaşayan kişilerdir.

    yüreğinin bir köşesine sakladığı 18 yaş heyecanı,olgun kişilikle birleştiğinde ortaya çıkan muhteşem kişiliktir.

    ReplyDelete